Yavuz Sezer Anma Konuşmaları

Âlimler Şehri: Erken Modern Dönem Atinası’nı Osmanlılaştırmak

Paylaş

12 Aralık 2024 / 18.00

Atina Süryani, Ermeni, İranlı, Arap ve Osmanlı yazarlar arasında “Âlimler Şehri” olarak bilinirdi. Yunanca-Arapça çeviri hareketi sayesinde bir grup kadim âlime İslam dünyasında vatandaşlık hakları tanınmış ve en çok antik dönemden kalma okullarıyla tanınan bu şehir, zamanının ötesinde bir üne kavuşmuştu. Konuşma, bu tanımlamanın Atina mimarisinin on dokuzuncu yüzyıl öncesine ait, büyük ölçüde gölgede kalmış veya göz ardı edilmiş yorumlarında nasıl yer aldığını ele alıyor. Bununla birlikte, önemli bir tarihyazımı sorunu ortaya konuyor:  Atina çalışmaları yakın zamana kadar nasıl yalnızca ‘antik ve modern’ terimleriyle çerçevelendi ve antik kentin etkileyici mimari mirasıyla birlikte yaşayıp ona anlam katan ortaçağ ve erken modern, yani Hıristiyan ve Müslüman, evrelerini görmezden geldi? Konuşma, on dokuzuncu yüzyıl öncesi Osmanlı yorumlarına odaklanmanın, hem Osmanlıların “Antik Çağ”a yaklaşımlarına hem de Yunanlıların kültürel açıdan karmaşık tarihlerine verdikleri tepkiye ve bunların günümüzdeki yeniden temsillerine ilişkin güncel tartışmalara, göz ardı edilmiş birtakım betimleyici ve analitik yaklaşımlar getirdiğini öne sürüyor.

ANAMED Oditoryumu'nda gerçekleşecek etkinlik ücretsizdir ve kayıt gerekmemektedir. Etkinlik dili İngilizcedir, Türkçeye simultane tercüme yapılacaktır.

Elizabeth Key Fowden Hakkında
Elizabeth Key Fowden (Araştırmacı, Cambridge Üniversitesi Klasik Bilimler Fakültesi) özellikle Helenizm ve İslam’ın kesiştiği alanlarla ilgilenen bir kültür tarihçisidir. Kitapları arasında The Barbarian Plain: Saint Sergius between Rome and Iran, Garth Fowden ile yazdığı Studies on Hellenism, Christianity and the Umayyads ve Contextualizing Late Greek Philosophy ile eş editörlüğünü yaptığı Cities as Palimpsests? Responses to Antiquity in Eastern Mediterranean Urbanism yer alır. Üzerinde çalışmakta olduğu, Gerda Henkel Vakfı ve ERC tarafından desteklenen kitap projesi The Parthenon Mosque, Osmanlı İmparatorluğu’nun Atina’daki maddi kültürle ilişkisini araştırmaktadır. 

Yavuz Sezer Anma Konuşmaları
Bu konuşma serisi, erken kaybettiğimiz arkadaşımız ve meslektaşımız Yavuz Sezer’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenmektedir. Yavuz Sezer, tarihe tutkuyla bağlı ve çok yönlü bir akademisyendi. Onsekizinci yüzyıl İstanbul kütüphaneleri üzerine yazdığı doktora tezi, mimarlık tarihi, şehir tarihi ve kitap tarihi alanlarını başarıyla bir araya getirmişti. Yazılarında ve konuşmalarında Osmanlı tarihi ve mimarisine duyduğu derin sevgiyi hissetmemek mümkün değildi. Şehir tarihine duyduğu özel ilgi sayesinde, İstanbul kütüphanelerinin şehrin sosyal hayatına entegre edilme sürecini canlı bir biçimde anlatmış ve bu yeni mekanların yeni kültürel anlamlar kazanma serüvenine ışık tutmuştu. Kütüphanelerin tarihi onun çalışmalarında Osmanlı okuyucularının düşünsel dünyalarına açılan bir pencere olarak da özel bir anlam kazanmıştı. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü ve Yavuz Sezer’in Arkadaşları tarafından organize edilen Yavuz Sezer Anma Konuşmaları, Yavuz Sezer’in mekanlar, insanlar ve düşünceleri bir araya getiren bu çok katmanlı bakışını sürdürme amacını taşıyor. Bu amaç doğrultusunda, her yıl mimarlık tarihi, şehir tarihi veya kitap tarihi alanlarında önemli katkılar yapmış bir tarihçiyi konuk ediyoruz. Dr. Sezer’in materyal ve sosyal-düşünsel yönleriyle kültür tarihine bütüncül yaklaşımını sürdürecek bu tartışmalar ve karşılaşmalar vesilesiyle, onun düşünsel mirasını yaşatmak gayesindeyiz.

Yavuz Sezer Kimdir?
Yavuz Sezer, 13 Eylül 1979’da Bakırköy’de doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde geçiren Sezer, 1997 yılında Vefa Lisesi’nden mezun oldu. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yaptı, 2005 yılında aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. Doktora çalışmalarına 2008 yılında MIT’nin (Massachusetts Institute of Technology) “Sanat ve Mimarlık Tarihi ve Eleştirisi” (The History, Theory and Criticism of Architecture and Art Group) programında başladı. Bu programı 2016 yılında, “The Architecture of Bibliophilia: Eighteenth-Century Ottoman Libraries [Kitapseverliğin Mimarisi: Onsekizinci Yüzyıl Osmanlı Kütüphaneleri]” başlıklı teziyle tamamladı. Son derecede başarılı olan bu tezin kitap olarak yayınlanması yönündeki hazırlıklar halen devam etmektedir. Yavuz Sezer, 2013 yılından 2021 yılına kadar İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin öğretim kadrosunda yer almış, burada şehir, kültür ve mimarlık tarihi alanlarında binlerce öğrenciye eğitim vermiştir. Yavuz Sezer’in Covid-19 salgını nedeniyle 24 Mart 2021 günü aramızdan erken ayrılması şüphesiz yalnızca yakınları için değil, öğrencileri, meslektaşları ve tarih disiplini için büyük bir kayıp olmuştur. Sezer’in ilgi alanları, doktora tezini yazdığı Osmanlı mimarisi alanıyla sınırlı değildi. Kendisi okuma tarihi ve düşünce tarihi, şehir tarihi (özellikle İstanbul tarihi) alanlarındaki yazı ve konuşmalarıyla da bilinmekteydi.